30 Mayıs 2012 Çarşamba

Kürtaj mi Bebek mi?



       İste ülkemi saran kaos ve tartişmalarin nedeni...Evet benim ülkem bugün kendine bu soruyu soruyor; Kürtaj mi bebek mi? Ne denir bu soruya ne cevap verilir?Kime soruyoruz bu soruyu bir anneye mi?Bir anneye mi soruyorsunuz? yoksa bir doktora mi?yada bir siyasetçi ...Aslinda ülkem kendine soruyor bu soruyu kürtaj mi? bebek mi?

      Ben bir anneyim kiyamam küçük yüreğe ve annesine....Hayat standardi yüksek bir anne için belkide bir başlangiç olacak bu kanun ve sarilacak büyük sevgiyle bebeğine...onu bu soğuk elin üstünde değil sicacik yüreğinde saracak.....
      Ya hayatin getirdiği talihsizliklerle boğuşurken karnindaki o kücücük kalbi talihsizliğine ortak etmek istemeyen anne bu soğuk elin üzerine birakabilecek mi o küçücük yüreği?yada hangi çikmazlarla birakacak..kimbilir hangi yasa dişi klinikte ölüm tehlikesi içinde,o kücücük kalp soğuk ellerde kardeşlerinin anasiz kalişini mi seyretsin ve annesinin caresizce ölüşünü mü?

      Ya küçücük bir anne daha 13 yaşında,kimbilir bir tecavüzcünün bebeğini taşiyor karninda....Peki ya o ne yapsin?Hata nerde kimin?
       Hata 13 yaşindaki yavruda mi?yada onun karnindaki minik kalpte mi?yoksa o caniyi 9 ay karninda taşiyip aldirmayan anne de mi?

       Şimdi soruyorum size Kürtaj mi? bebek mi?
       

20 Mayıs 2012 Pazar

Çocukluğum ve çocugum

Bal bocugumle gecirdigim guzel bir gun daha ...

Bal tatlisi yavru kus annesinin cocuklugunu yasamaya devam ederken yuzundeki tebessumle yuregime verdigi sonsuz huzuru birgun bu satirlarda bulacak...ozaman anlayacak annesi cocukluguna dondu yuzundeki her tebessumle....

Biz bugun cocuk olduk yeniden parktaki herseyle oynadik,costuk eğlendik doyasiya ...Biz sayende bugun yeniden cocuk olduk ,Çocukluguma dondum bugun ÇOCUĞUMLA....

18 Mayıs 2012 Cuma

Yesil ve teknoloji

yeşil herseye yakışıyor...öyle guzel bir örtü ki ruha huzur insana hayat verir...Şimdi senin kurtarıcın olan teknoloji ile tanışma zamanın!!!!

17 Mayıs 2012 Perşembe

Deniz ve çam Ağacı

iste size memleketimin seyretmeye doyulamaz Çam ağacı eşliğinde deniz manzarası....Burası Trabzon'un Of ilçesinde Çamburnu balıkçı lokantası...Ben bu fotoyu restoranın balkonundan çektim.Bakmaya doyamadigim bu eşsiz ,huzur veren manzarayı paylaşmadan edemeyecegim ve tabiki çam ağaciyla aramızda geçenleri;
Söyle bakalım Eyy Çam ağacı yıllarca seyrettiği bu güzelliğe karşılık ne vermiş sana insanoğlu...Daha kaç yıl yaşayacaksın bilmiyorum ama ömrün mutlaka benden uzun olacak...Dilerim gelecek nesil bu güzelliğe sahip çıkmak icin yüreğini koyar Amma olurda tek basına kalırsan yıllar sonra burada benden birkaç cümle söyle yavrularımıza Nolur anlat onlarında yavruları icin ayakta kalman gerektiğini ve benim sana söylediklerimi ANLAT ...seni nekadar çok sevdiğimi söylemeyi sakın UNUTMA....!

13 Mayıs 2012 Pazar

Bakmaya kiyamadim

Çok guzel gecen bir gunün gecesindeyim yorgun ama bu tatlı yorgunluk engel degil anlatacaklarima...

Sevgili babamla çıktığımız yayla gezimiz inanılmaz guzel gecti bu yılın ilk yayla turuydu çok guzel bir açılış oldu...Aylardır gormedigim güzelliklere yeniden merhaba dedik..Anlatmakla bitmeyecek öyle güzellikler var ki KARADENİZİMDE ....

Ve bir avuç mavisinin güzelliğine doyamadigim çiçek,nasılda guzel Durmuş o koskaca daglarin icinde pırlanta gibi parlak ama bir okadarda yapayalniz...Beni buyuleyende onun yanlizligiydi galiba güzelliğinden öte bir yalnızlık...Tıpkı yaban gulu gibi bakmaya kiyamazsin solacak diye korkarsın ..ben onlara kiyamadim bal oğlumada koparttirmadim....

Bu güzelliği haftaya görmek umuduyla ayrıldım yaban çiçeğimi daglara emanet bıraktım ...

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Karınca Dünyasi



Benim bal tatlısı oğlum kendisi kadar tatlı kavunu afiyetle yerken; bunu gören ve şeker dostu trilyonlarca karınca savunmaya geçti,hızla kavun parçalarını alıp yuvalarına gitmeye çalışıyorlardı...Onların dünyası okadar başka ve okadar güzelki yine başladım oğluma anlatmaya ve ona anlatırken karıncaları aklıma yeniden çocukluğum geldi.Evet ben çocukluğumda karıncalarında bizler gibi dünyası olduğunu düşünürdüm...küçücük masalar sandalyeleri ve yatakları ...
Karıncalar hep başkaydı benim için,kendi büyüklüklerinden kat kat büyük cisimleri taşıyabiliyorlar.Onlar doğanın dengesinin çok önemli bir parçası,onlar minik bertarafçılar ,yiyecek çöplerini en sağlıklı bertaraf eden canlılar.Bu görüntüdeki trilyonlarca canlı bir avuc şeker için orda ve yine bu görüntüleri çekerken o toprak duvarın içindeki çatlaktan içeri giren trilyonlardan bile fazla karıncanın hep orda var olduğunu bilmek ve yıllarca da orda yaşayacak olmalari inanilmaz guzel ,onlar doğanın en guzel parçası...Bir an düşündüm binalar,alışverişmerkezleri ve parklar gibi insan eli , iş makinalarının girdiği yerlerde kaybolan sayamayacağımız kadar karınca yuvaları .....evet bizim yapmak istediğimiz bir bina için kaybolan KARINCA DÜNYASI....

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Kardeşlik bir Tılsım

üç kiz kardesiz.Biz arkadasiz ,sirdaşiz,biz birbirimizin öğretmeni olduk yeri geldi kavgalarimiz oldu....ergenligin gerginliklerine kapildik...Biz uc kiz kardesiz birbirimizi sevmekten asla vazgecmedik.

Kardeslik zorunlu arkadasliktir derler biz yurekten arkadas olduk...Böyle bir fotografimiz olmadi hicbir zaman ama onu gormek yetti cocuklugumuzdaki kardesligi animsamaya ve o varolan duygulari eşiklere cikarmaya..

sunu ogretti bu fotograf;zorunlu arkadasiniza,kardesinize kizdiginizda alin birlikte bir fotografinizi ve onu nekadar sevdiginizi animsayin atin yureginizden o keskin ama bir okadar etkisiz kini ve sarilin o kutsal yüreğe,şu kisacik hayatta yasayabilecegin duyguyu doruğunda yaşamaya KARDEŞLİĞE.....

6 Mayıs 2012 Pazar

Fotografcilikta ilk adimlar

Evettt sevgili bal tatlisi oglum artik dotograflari duzgun cekmeyi ogrendi ve annesini cektigi ilk fotograflari paylasmadan edemeyecegim ilk adimlari gibi:) keza ilk adimlari kayit altina alinamadi :( eee artik okadarda imkansizlik yasa bakalim sevgili bal bocegim benim daha bebeklik bir fotografim bile yok:(